HIV, vücudun bağışıklık sistemini hedef alan ve zamanla onu zayıflatan bir virüstür. Bağışıklık sistemi güçsüz hale geldikçe, vücut çeşitli enfeksiyonlara ve bazı kanser türlerine karşı daha savunmasız kalır. Tedavi edilmediğinde, HIV virüsü AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) adı verilen ileri bir evreye geçebilir. Bu durumda bağışıklık sistemi işlevini büyük ölçüde kaybeder ve vücut, fırsatçı enfeksiyonlara karşı korumasız hale gelir.

HIV Nasıl Bulaşır?

Cinsel Temas: HIV, korunmasız cinsel ilişki (vajinal, anal ve oral seks) sırasında enfekte bir kişinin kanı, sperm veya vajinal sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla bulaşabilir.
Kan Yoluyla: HIV, kan yoluyla bulaşabilir. En yaygın bulaşma şekli enfekte iğnelerin paylaşılmasıdır. Kan nakilleri ve steril olmayan tıbbi uygulamalar da bulaşma riski taşır.
Anneden Bebeğe: HIV, hamilelik, doğum sırasında veya emzirme yoluyla anneden bebeğe geçebilir.
Mesleki Maruziyet: Sağlık çalışanları, enfekte kan veya diğer vücut sıvılarıyla temas ettiklerinde virüse maruz kalabilir.

HIV Nasıl Bulaşmaz?

Gündelik temaslar, örneğin el sıkışmak, sarılmak veya ortak kullanılan mutfak eşyaları yoluyla HIV bulaşmaz.
HIV, tükürük, gözyaşı veya ter ile yayılmaz.
Sivrisinek ısırıkları veya böcek sokmalarıyla bulaşmaz.
Öpüşme yoluyla bulaşma riski son derece düşüktür ve genellikle diş eti kanaması gibi açık yaralar olmadıkça mümkün değildir.

HIV Belirtileri Nelerdir?

HIV enfeksiyonunun belirtileri enfekte olduktan birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir, ancak birçok kişi uzun yıllar belirti göstermeyebilir. Erken evredeki belirtiler şunlardır:
Yüksek ateş
Kas ve eklem ağrıları
Baş ağrısı
Şiddetli yorgunluk
Lenf bezlerinde şişlik (boyun, koltuk altı, kasık bölgelerinde)
Ciltte döküntüler
Boğaz ağrısı
Bu belirtiler, genellikle vücudun HIV’e ilk tepkisi olarak ortaya çıkar ve bağışıklık sisteminin virüsle savaştığını gösterir. Ancak, bu belirtiler genellikle griple karıştırılabilir.
 

AIDS Belirtileri

Tedavi edilmediğinde, HIV enfeksiyonu yıllar içinde ilerleyerek AIDS evresine ulaşabilir. Bu aşamada bağışıklık sistemi ciddi şekilde zarar görmüş olur ve vücut çeşitli hastalıklara karşı savunmasız hale gelir. AIDS’in yaygın belirtileri şunlardır:
Kilo kaybı ve iştah azalması
Sürekli yüksek ateş ve gece terlemeleri
Kronik ishal
Uzun süreli öksürük ve solunum sorunları
Zihinsel sorunlar, hafıza kaybı ve koordinasyon bozuklukları
Ciltte mor veya kırmızı lezyonlar (Kaposi sarkomu)

HIV ve AIDS'in Uzun Süreli Etkileri ve Komplikasyonları

HIV, bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu birçok ciddi hastalığa karşı savunmasız hale getirir. AIDS evresine ulaşıldığında, vücut çeşitli enfeksiyonlar ve kanser türlerine açık hale gelir:
Fırsatçı Enfeksiyonlar: Pnömoni, tüberküloz ve mantar enfeksiyonları gibi hastalıklar, bağışıklık sistemi zayıfladıkça daha yaygın hale gelir.
Kanser: Kaposi sarkomu ve lenfoma gibi kanser türleri HIV ile ilişkili olabilir.
Nörolojik Komplikasyonlar: HIV, merkezi sinir sistemini etkileyerek nörolojik sorunlara yol açabilir. Bunlar arasında HIV’e bağlı ensefalopati (HIVAE) ve nöropati yer alır.
Hamilelik: HIV pozitif hamile kadınlar, uygun tedavi almadıklarında virüsü bebeklerine geçirebilirler. Bu, doğum öncesi bakım ve tedavi ile büyük ölçüde önlenebilir.

HIV Nasıl Önlenir?

Güvenli Cinsel İlişki: Prezervatif kullanımı, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı en etkili koruma yöntemlerinden biridir. HIV bulaşma riskini önemli ölçüde azaltır.
Düzenli Testler: Cinsel yolla bulaşan hastalıklar için düzenli test yaptırmak, HIV ve diğer enfeksiyonların erken teşhisi açısından hayati önem taşır.
Cinsel Sağlık İletişimi: Cinsel partnerler arasında açık bir iletişim sağlanması, enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Partnerinizin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmak da önemlidir.
Hamilelikte Testler: HIV pozitif anneler, doğum öncesi bakım ve tedaviyle bebeklerine virüs bulaşmasını engelleyebilir. Bu, HIV bulaşma riskini ciddi ölçüde azaltır.
 
Sonuç ve Tedavi
HIV, modern tedavi yöntemleri sayesinde kontrol altına alınabilir. Antiretroviral tedavi (ART) ile HIV pozitif bireyler sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdürebilirler. Ancak, tedaviye erken başlamak, virüsün çoğalmasını engellemek ve bağışıklık sistemini korumak için kritik önem taşır. HIV pozitif olduğunuzu düşünüyorsanız veya belirtiler yaşıyorsanız, laboratuvarımızda güvenilir testler yaptırarak kesin tanı alabilir ve uygun tedaviye başlayabilirsiniz.
 
HIV, vücudun bağışıklık sistemini hedef alan ve zamanla onu zayıflatan bir virüstür. Bulgu Laboratuvarı